Çameli Ziraat Odası

Vatan Hürriyet Ekmek

ZOBİS
ZOBİS
Çameli Ziraat Odası > ZEYTİN YETİŞTİRİCİLİĞİ

ZEYTİN YETİŞTİRİCİLİĞİ


Açıklama

Her kurulan zeytinlikten amaç en çok gelir elde etmektir. Bunun için yetiştirme sistemlerini en az maliyetle en çok verime dönüştürecek çevre şartlarını sağlamalıyız.
Bu şartlar şöyle sıralanabilir;
a)Toprak istemi
b)Dikim aralığı ve çeşit seçimi
c)Budama ve terbiye şekilleri
d)Gübreleme, yabancı ot müca­delesi, toprak işleme, sulama ve zirai mücadele şekilleridir.
 
A)TOPRAK İSTEMİ
Zeytin ağacı Akdeniz havzasının doğal bitki örtüsünde olan bir türdür. Her türlü toprak çeşidine uyum gösterse de iyi topraklarda yetişen bakımlı kültür çeşitleri iyi ürün verirler.
Taban suyunun 1 m üzerinde olan arazilerde dikim yapmak sakıncalıdır.
 
B)KÜLTÜRÇEŞİDİNİN SEÇİMİ 
Çeşidin genetik özellikleri, onun yetersiz toprak veya iklim şartlarına, hastalık ve zararlılara dayanıklılığını, erken verime yatmasını, ürünün nitelik ve kalitesini, verimin düzenliliğini ve olgunlaşma tarihini belirler.
Ülkemizde yetiştirilen belli başlı çeşitler;
 
Memecik: Ege bölgesinin en yaygın çeşididir. Kuraklığa dayanıklıdır. Genelde yağlık bir çeşit olarak kullanılır. Yağ oranı % 28 dir. Yağ kalitesi yüksek ve uzun süre depolamaya uygundur.
Dane orta irilikte, topan ve ucu sivridir, çekirdeği büyüktür.
 
Ayvalık (Edremit): Orta büyük­lükte bir ağaç olur. Kuraklığa ve dona hassastır. Periyodisite (yani iki yılda bir ürün alma ) özelliği azdır. Dane küçük ve yuvarlaktır. Geç olgunlaşır ve uzun süre ağaç üzerinde kalabilir. % 24 yağ oranı ile yağlık bir çeşit olarak kullanı­labilir.
 
Domat: Ülkemizin en iyi salamuralık çeşididir. Periyodisite özelliği azdır. Yağ oranı % 23 olup danesi iri ve etli bir zeytindir. Killi toprağa ve sulanan arazilere önerilir.
 
Uslu: Akhisar yöresinin yağlık bir çeşidi olup, siyah salamuralık olarak da değerlendirilir.
Meyveleri iri uzunca parlak siyaha yakın mor renktedir. Erkenci hasta­lıklara dayanıksız, olgunluk döneminde kolay dane döken bir çeşittir. Yağ oranı % 18-20 arasında değişir.
 
Gemlik: Meyve rengi parlak siyah, şekli düzgün ve yuvarlağa yakındır. Çekirdeği etten kolay ayrılır. Bu özellikleriyle iyi bir siyah salamuralık çeşittir. Ege bölgesinde dane kabuğu kalınlaşır ve matlaşır. Yüksek nem ister ve soğuğa dayanıklıdır. Yağ oranı % 30 dur. Bu nedenle hem sofralık hem de yağlık olarak değerlendirilir. Yağı uzun süre depolamaya uygun değildir.
Zeytin çeşidi seçimi yaparken öncelikle amacına uygun çeşidi seçmek gerekir. (Yağlık mı siyah veya yeşil sofralık mı?) İlk olarak üreteceğimiz malın   ekonomik   değerini   iyi   etüd yapmamız gerekmektedir. Ülkemizde son yıllarda ihracatçılarımız iri kalibras-yonlu zeytin sıkıntısı çekmektedir. Böyle hazır bir alıcı olunca, buna yönelik bahçe kurulması mantıklıdır.
İkinci olarak, özellikle toprak ve iklim yönünden bölgelere çok iyi uyum sağlayan çeşitler seçilirse, iklim şart­larının neden olduğu olumsuzluklar or­tadan kaldırılmış olur. Örneğin Memecik, İzmir sofralık çeşitleri nis-beten kurağa dayanıklı, Ayvalık zeytin çeşidi ise bu konuda daha hassastır. Gemlik, Domat, ve Memecik çeşitleri soğuğa dayanıklıdır.
Tecrübelerimiz ışığında, ilimiz sınırları içinde, dağlık arazilerde yağlık olarak Memecik, sofralık olarak Ödemiş Eşeği çeşidi önerilebilir. Ova kısımlarda özellikle sulak arazilerde Domat zeytini sofralık olarak çok başarılı olurken Memecik'in yağ verim oranı 1/6 - 1/7 'lere çıkmaktadır. Gemlik ise aşırı kurak şartlarda, kabuk kalınlaş­ması yaptığı için sofralık kalitesi düşmektedir. Didim, Kuşadası, Bozdo­ğan gibi nem oranının yüksek olduğu ilçelerimizde sulu arazilerde Gemlik çeşidi çok tutulmuştur.


Zeytin Yetiştiriciliği - Dikim Şekli
Çeşit seçimine karar verildikten sonra sıra toprağın hazırlık aşamasına gelmektedir.
Toprak 80-90 cm derinlikte bütün tesis alanını içine alacak şekilde derin sürüm yapılmalıdır.
Ayrıca ihtiyaç varsa drenaj, teraslama, sulama sistemi ve diğer altyapı çalışmalarının tamamlanması gerekir.
 
A) KARE DİKİM ŞEKLİ: Düzgün dikdörtgen veya kare arazi tipine uygun, genellikle tavsiye edilen dikim şeklidir. Tarlanın iki kenarından dikim arasının yarısı kadar mesafe bırakılır. Sıra üstü ve sıra arası mesafe eşittir. Örneğin Gemlik için bu mesafe 5x5 m veya 6x6 m, Memecik ve Domat da ise 7x7 m veya 8x8m'dir.
 
B) DİKDÖRTGEN DİKİM ŞEKLİ: Sıra üzerleri daraltılı, sıra araları geniştutularak birim alana daha çok fidan dikilir. Sıraların kuzey-güney yönünde olmasına dikkat edilmelidir. Böylelikle ağaçların daha fazla günışığından yararlanmaları sağlanır. Yine Gemlik veya Ayvalık gibi orta büyüklükteki çeşitlerde 5x7 m ve 4x6 m gibi dikimler yaygındır. Memecik ve Domat da ise 6x8 m'dir.
 
C)   ÜÇGEN   DİKİM   ŞEKLİ:   Bu şekilde ağaçlar eşkenar üçgenin köşelerinde yer alarak birbirine eşit mesafededir. Ara ziraati hiç yapılamaz.
 
D) KONTR DİKİM ŞEKLİ: Fazla meyilli arazilerde, erozyonu önlemek, traktör işlemesini mümkün hale getirebilmek ve ağaçların her birinin eşit oranda güneş alabilmesini sağlamak amacıyla, eğime belli açı yapılarak uygulanan dikim şeklidir.

FİDAN DİKİMİ VE BAKIMI
Çukur açılırken üstten 30 cm'ye kadar olan toprak çukurun bir tarafına, alttaki 30 cm'lik toprak da diğer tarafa yığılır. Bu işlemin dikimden bir ay önce yapılması faydalıdır. Açılan çukurdan çıkan üst toprak tercihen yanmış çiftlik gübresi ile 1/3 oranında (yani 1 kürek gübre + 3 kürek toprak) karıştırılıp çukurun dibine atılır.
Bu karışıma yarım çay bardağı 15-15-15 kompoze gübre ilave edilebilir. Üzerine biraz toprak konarak köklerin gübreyle teması önlenir. Toprağı dağılmadan naylonu yırtılmış tüplü fidan çukurun ortasına gövdesi düzgün bir şekilde yerleştirilir ve kalan toprakla etrafı doldurulur, sıkıştırılır.
Dikim derinliği fidan toprağından 1-2 parmak daha fazla olabilir. Eğer fidan aşılıysa, aşı yerinin kapanmama­sına dikkat edilmelidir. Etrafına 50-60 cm yalak yapıldıktan sonra yeterli miktarda cansuyu verilir. Yağmurlu havada bile cansuyu verilmelidir!


İlk yıllarda düzenli ve bol su ile sulama yapılmalıdır. Fidanın civarındaki yabancı otlar temizlenmeli, çanaklarda kaymak tabakası oluştuğunda çapa ile kırılmalı, hastalık ve zararlılarla müca­dele düzgün yapılmalı ve yapılacak top­rak tahliline göre azot formundaki güb­relerle gübreleme yapılmalıdır.
Kullanılacak gübre toprakla karıştırılıp bekletilmeden sulama yapıl­malıdır.


 Budama
A) FİDANDA ŞEKİL BUDAMASI VE BAKIM:
Fidanın kuvvetli gelişmesi için ilk iki yıl çok iyi bakılmalıdır. Bu süre içinde topraktan 40-50 cm üzerindeki sürgünlerde uç alma yapılmalıdır. Fidanlara iki yıl sonra şekil budaması yapılır. Bunun için 60-100 cm yükseklikteki gövdeden, 15-20 cm aralıklarla düzgün dağılım gösteren üç dal bırakılarak şekillendirilir.
Zeytin ağacının gençlik döneminde hafif budamalar tercih edilmeli, esas budama mahsül döneminde başlatıl­malıdır.

B) MAHSÜL BUDAMASI:Bizim ülkemizdeki en yaygın budama şekli, mahsül toplandıktan sonra yapılan sert budamadır. Bu yöntem, periyodisitenin şiddetini art­tırdığı için kesinlikle tavsiye edilmez. Bunun yerine her yıl yapılan düzenli ve hafif budamalar hem ağacın sağlıklı olmasını hem de her yıl mahsül al­mamızı sağlar.
Ağacın üst ve dış yüzeyinde bulunan zeytin danelerinin daha iri ve daha fazla yağ ihtiva ettiği, orta kısımdaki meyvelerin ise yağ oranı ve iriliğinin orta düzeyde olduğu gözlemlenmiştir. Işık almayan ağacın iç kısmındaki meyvelerin küçük ve yağ oranının düşük olduğu tesbit edilmiştir. Buradan anlaşılıyor ki, güneş ışınla­rından ağacın her yerinde en yüksek seviyede yararlanmak, budamada ana prensip olmalıdır.
Budamacı   daima   şunu   aklında tutmalıdır.
“ ODUNU GÖLGEDE YAPRAĞI GÜNEŞTE BIRAK….! ”
Budama yaparken dikkat edeceği miz diğer husus, ağacın iskeleti dediğimiz gövde - taç - kök arasındaki dengenin korunmasıdır.
 
C) GENÇLEŞTİRME BUDAMASI:
Yaşayan her canlı gibi zeytin ağacı da odunsu dallarının miktarı yada diğer çevre etmenlerinin verdiği zararla yaşlanır. Doğanın ne büyük mucizedir ki zeytin bu yaşlı odun kısımlarında bol miktarda uyur vaziyette göz içerir. Bu gözler uygun bir budamayla uyarılıp sürgün yaparlar. Bu da ağacın gençleştirilmesini sağlar.
 
 Gübreleme
 En iyi gübreleme programı toprak ve yaprak analizlerinin sonuçlarına göre oluşturulabilir. Ancak genel bilgi olarak verime yatmış ağaçların güb­relemesinde şunlara dikkat etmeliyiz.
a) Azotlu gübreler en çok ağacın çiçeklenme dönemi ile çekirdeğin sertleşme dönemi (Nisan - Temmuz ) arasındaki zamanda gereklidir. Bu dönem içerisinde 3 seferde yada tek seferde Şubat ayında verilir.
b) Potasyumlu (K) gübreler ise ; % 15'i ilkbaharda % 35'i yazın ve % 50'si meyvenin olgunlaşması sırasında verilmelidir. Potasyumnitrat gübresinin bitki tarafından emiliminin çok iyi olduğu gözlemlenmiştir.
c) Fosfatlı (P)'lı gübrelerin ağaç üzerinde önemli bir verim artışına yardım ettiği söylenemez.
 
Eğer kompoze gübre kullanı­lacaksa ağaç başına 15-15-15 'den 3.5 kg, 20-20-20 'den 3 kg verilebilir. Potaslı ve fosforlu gübreler ağacın tacının izdüşümünde açılan çukurlara toprakla gömülürler.
Azotlu gübreler ise el ile serpilerek toprağa karıştırılırlar.
Hasattan sonra dekar'a atılacak 2 ton yanmış çiftlik gübresinin çok faydası vardır.
Genç fidan döneminde ayda bir yada iki defa sulamadan önce toprağa karıştırılarak verilecek 1 kahve fincanı azotlu gübre tercihen şeker gübre fidanın çok iyi sürgün yapmasına ve gelişmesine yardımcı olur. Bu işlem Nisan ayından Ekim ayına kadar devam ettirilebilir.
Bu arada yine toprak tahliline göre hareket etmek en idealidir.
 
 Sulama
Zeytin ağacının suya ihtiyacı olduğu dönemler şöyle tesbit edilmiştir.
 
Nisan-Haziran
Ağacın sürgün oluşturma ve çiçeklenme zamanı
Temmuz
Meyve oluşumu
Ağustos-Ekim
Meyvenin olgunlaşması
 
Bu dönemlerde yıl kurak gidiyorsa, ayda bir yapılan sulama; ürün miktarını, yağ oranının artmasını ve sofralık çeşitlerde dane iriliğinin artmasını sağlar.
Sulama şekilleri, arazinin meyili, toprağın su tutma kapasitesi ve iklim gibi şartlara bağlı olarak değişir. Hangi şekliyle olursa olsun, önemli olan suyun ağacın kök bölgesine ulaşmasıdır.
Yapılan çalışmalarda damla sulamanın, ilk yatırım maliyetinin yüksek olmasına rağmen, avantajlarını şu şekilde sıralayabiliriz.
a)   Her ağaca eşit miktarda su ve gübre verilir.
b)   Sulama ve gübreleme işçi­liklerinden tasarruf edilir.
c)    Yabancı ot ile mücadele azalır.
d)   Topraktaki zararlı mantar, virüs vs.. bulaşmasını engeller. (Özellikle verticillium solgunluğu)
 
Hasat
Hasat Zamanı: Yeşil sofralıklarda meyveler zeytin yeşili renginden sarı renge döndüğü dönemde toplan­malıdır. Bu dönemde daneler normal iriliğe erişmiş, daha elastik bir yapı kazanmıştır.
Siyah sofralıklar da ise kararma kabuktan meyve etine geçmiş ve dane normal iriliğe erişmiş olmalıdır.
Yağlık zeytinlerde ise ağaçta yeşil meyve kalmadığında, kabuğun etten kolayca ayrıldığında, iki parmak arasında sıkılan meyvenin çekirdeğinin kolayca ayrılması pratik işaretler olarak kabul edilir.
Hasat şekilleri:
a) Elle Toplama: En ideal toplama şeklidir. Özellikle iyi budanmış, küçük ve orta boy ağaçlarda uygulanır. Ancak ülkemizde zeytinliklerin %80'inin eğimli arazilerde olması ve boylarının yüksek olması elle toplamayı zorlaştırır.
b) Sırıkla Çırpma: En yaygın olan hasad   şeklidir.    Bu   yöntem   filiz kırılmalarına yol açtığı için periyo-disiteyi arttırır, hastalık ve zararlılara karşı dayanıklılığı azaltır. Vurma şiddetiyle meyve yere düştüğü için hem yaralanır hem de kirlenir. Bu meyve­lerin bütün ürünün içine karıştırılması sonucunda, yağa işlenene kadar çürümenin ve bozulmanın artmasına neden olacaklardır.
c) Mekanik Hasat: Ancak düz arazilerde ve yeni sistem zeytinlikler içindir. Ülkemizde henüz yaygın bir kullanımı yoktur.
Zeytinin ne kadar hassas bir meyve olduğuna özen gösterilmemesi nedeniyle ülkemizde yapılan en büyük hata, fabrikaya taşıma işlerinin temiz plastik kasalar yerine pis çuvallar içinde yapılıyor olmasıdır. Zeytinin durdukça yağının artması fikri ise tamamen yanlıştır. Bu işlem sadece yağınızın asitliğinin artmasına yol açar. Hasattan sonra ürün hemen fabrikaya götürül­meli ve orada bekletilmeden yağ elde edilmelidir.
 
Periyodisite
 
Zeytin ağacının doğal yapısından kaynaklanan ve ürünün bir yıl çok bir yıl az az veya yok denecek kadar az olması, PERİYODİSİTE demektir.
Periyodisiteyi, çeşitlere bağlı olarak çok farklı şiddette olmasına rağmen dışarıdan yapılacak uygulamalarla azaltabiliriz.

1) Zeytin meyvesi 2 yıllık sür­günler üzerinde oluşan çiçeklerden meydana gelir. Budama yaparken bu sürgünleri kesmemeye kesinlikle dikkat etmeliyiz.
2)    Kışın kurak geçen yıllarda yapılan yaz sulaması ve ilaveten daha önce belirttiğimiz gübreleme, zeytinlik bakımının temeli olmalıdır.
3)    Sırıkla hasat yapılırken gelecek yılın ürününü verecek olan gözlere zarar verilmektedir. Bu yüzden hasad işleminin bu gözler oluşmadan Şubat ayı sonuna kadar bitirilmesi ve ardından da budama işleminin hemen yapılması gerekmektedir.